Satürn’ün Uydusu Enceladus
Satürn’ün Uydusu Enceladus Hakkında
Adını Yunan mitolojisindeki bir devden alan Satürn’ün Uydusu Enceladus, büyüklük olarak Satürn’ün uyduları içinde altıncı sıradadır. Bu uydunun çapı yalnızca 505 kilometredir. Uydu, Satürn’ün en büyük uydusu olan Titan’ın yaklaşık onda biri büyüklüğündedir. Enceladus, oldukça küçük bir gök cismi olmasına karşın, son derece parlak biçimde gözlemlenebilmektedir.
Bu parlak görünümün nedeni uzun yıllar bilim insanlarının merak konusu olmuştur. Elde edilen son veriler bu parlaklığın nedeninin uydunun yüzeyini kaplayan temiz buz olduğunu ortaya çıkarmıştır. Uydunun küçük yüzeyi temiz buz tabakası dışında kraterler ve gayzerler gibi pek çok farklı yer şekline de ev sahipliği yapmaktadır.
Gizemli Enceladus
Satürn’ün Uydusu Enceladus, ilk olarak 1789 yılında William Herschel tarafından gözlemlenmiştir. Gözlemlenip isimlendirilmesine karşın 1980 ve 1981 yıllarında yolculuklarını gerçekleştiren Voyager I ve Voyager II uzay araçlarının topladığı verilere kadar, uydu hakkında pek fazla bilgi edinilememiştir.
Bu uzay araçları, uydunun yerini tam olarak tespit etmiş ve yüzey özellikleri hakkında bilim insanlarına bazı bilgiler sunmuştur. 2005 yılında, Cassini uzay aracının uydunun yüzeyine gerçekleştirdiği birkaç yakın uçuş sayesinde uydu hakkında detaylı bilgi edinilebilmiştir.
Enceladus uydusunun en ayırt edici özelliği yüzeyini kaplayan temiz buz tabakasıdır. Bu tabaka, uyduda suyun varlığını göstermektedir. Ayrıca uyduda hidro termal aktiviteler de gözlemlenebilmektedir. Uydunun kutup bölgesine yakın konumda yer alan gayzer benzeri yapılan su buharı ve su püskürtmektedir. Enceladusun gayzerlerinden püsküren buhar ve partiküller, Satürn’ün ünlü halkalarının oluşumuna da katkıda bulunmaktadır. Uydunun yüzeyinde yapılan gözlemler ile yüzden fazla gayzer tespit edilmiştir.
Hidortermal aktivitelere ev sahipliği yapması ve su bulundurması nedeni ile Satürn’ün Uydusu Enceladus, bilim insanları tarafından yaşama ev sahipliği yapabilecek gök cisimleri arasında sayılmaktadır. Uydunun yüzeyi canlılığa elverişli olmak için fazla soğuktur, yüzey sıcaklığı en fazla –198 santigrad dereceye ulaşmaktadır.
Ancak uydunun yüzeyi altındaki termal aktivite, suyun sıvı hale geçmesine ve yaşama elverişli bir ortam oluşmasına olanak sağlamaktadır. Heyecan verici bu bulgular, dünya dışında yaşama ilişkin araştırmalar yürüten bilim insanları için ilginç bir araştırma konusu vaat etmektedir.
